Ağaç Üstünde Kilitli Sandık!!!!!
Başrolümüz ceviz olsun bu yazımda. Evde yoksa karalar bağladığım iki gözümün çiçeği…
Bu kadar abartılmaz mı? Benim için abartılır. Ceviz ağaçlarımızdan sebep belki de… Daha dalında yeşilken arkadaşlarımla ağaçlara yetişme çabamız… Ya da ele geçirince yeşil halini elimize kına yapmamız… Daha sayamayacağım kadar çok anısı var. Şimdilerde yeşil hallerini zor bulsam da hatırladığımda gülümsemeye yeter.
Birazcık bahsedelim omega zengini yemişten. Cevizin yağından tutunda dışını saran zara kadar her zerresi vitamin dolu. Çok iyi bir antioksidan olması da diğer bir özelliği.
Kaynaklarda enfeksiyon azalttığı yazar ceviz için. Yalnız bizim bildiğimiz dalından toplanan taze cevizin boğaz enfeksiyonu yaptığıdır. Kendimden biliyorum. Küçükken az şişmedi bademciklerim bu yüzden 😊. Hatta bağırsakları da çok iyi çalıştırır.
Oldukça geniş bir mutfak kültürüne sahip olan Türk Mutfağı arasından seçim yapmak çok zor. Hangi lezzeti yazsam bir diğerinin hatrı kalır. Hamur ve et yemeklerinin çoğunluğu arasında zeytinyağlılar atlanamaz.
Ah ne güzeldir o yaz sebzeleri değil mi? Çeşit çeşit… Kış sebzelerinin azlığından şikayet edenler için şahane aylar başladı. Her gün ne pişirsem değil hangisini pişirsem mevsimidir.
Bayram sonu olması sebebiyle benim gibi toparlanmak isteyen vardır sanırım. Hızlıca toparlanmak için tercihiniz ne olur? Benim tercihim sağlıklı bir şekilde, kas kazanarak sıkı görünümden uzaklaşmadan toparlanmak. Bunun en güzel yolu da porsiyon kontrolüdür diye düşünüyorum.
Peki nerden geldi bu pirinçten bu yemeği yapma fikri… Her ne kadar nişasta ve şeker oranı sebebiyle beslenme uzmanları tarafından sevilmese de seveni de bir hayli fazla.
Geldik bir eğitim-öğretimin sonuna. Annelerin de hali hazırda yoğun olan mutfak günlüklerinin de yoğun bir mesaiye dönmesine…