Baş Kahramanımız Çay
Vazgeçilmez içeceğimiz, samimi sohbetlerimizi daha da ısıtan baş kahramanımız çay! Ülkemizdeki geçmişi yıllar yıllar öncesine uzanan çay günümüzde neredeyse su gibi vazgeçilmezimizdir. Sadece Camilla sinensis yapraklarıyla değil birçok mis kokulu çiçekleriyle nefis içecekler ve tarifler hazırlayabilirsiniz.
Millet olarak çayımızı ocağımızdan eksik etmeyiz. Günün her öğününde, günün her saatinde bir bardak çay daima elimizdedir.
Siyah çay yerine yeşil çay veya çeşitli aromatik otlarla zenginleştirilmiş yeşil çay da içebilirsiniz. Bunların yanı sıra damak zevkinize göre hazırlayacağınız meyve çayları da mis kokusuyla gününüze neşe katabilir. İçimizi ısıtsın, anımıza ortak olsun da gerisini sorgulamayız. Ancak çayın aslında sorgulanması gereken birçok çeşidi, birçok özelliği mevcut.
1. Siyah Çay
Listemizin ilk sırasında siyah çay var. Sadece ülkemizde değil dünya üzerinde de en çok tüketilen çaylardan biridir. Siyah çay olarak bilinen camellia sinensis yaprakları tarımı yapılıp da kültürümüze hızlıca girdikten sonra vazgeçilmezlerimiz arasına dahil oldu. Kokusuyla sabahlarımıza konuk olan, lezzetiyle sohbetlere eşlik eden çayın yanında ikram edilen yiyeceklerden en az çay kadar önemli. Diğer çay çeşitlerine göre daha fazla kafein içerir. Bu yönüyle uykusunu açmak isteyenlerin tercihidir.
2. Yeşil Çay
Yağ yakmaya olan katkısı sayesinde diyet listelerinin olmazsa olmazıdır. Siyah çayın elde edildiği bitkiden üretilir ancak fermantasyon olmaması onu farklı kılar. Acı ve sert sayılan lezzetini tarçın, karanfil, limon suyu, çeşitli taze ya da taze ve kuru meyvelerle destekleyerek daha güzel hale getirmek mümkündür.
3. Rooibos Çayı
Hayatınıza faydasının yanı sıra rengiyle de hayran bırakacak bir çay katmak istiyorsanız rooibos çayıyla tanışabilirsiniz. “Kırmızı çalı çayı”; olarak da bilinen, Güney Afrika’nın en meşhurlarından olan bu çay; ruh halini rahatlatmak, tansiyonu dengelemek gibi etkilere sahiptir.
4. Seylan Çayı
Sri Lanka eteklerinden ülkemize dek uzanan seylan çayı, içimi en yumuşak çaylar arasında yer alır. Tek başına tüketilebileceği gibi diğer çay çeşitleriyle de bir miktar karıştırılarak tüketilebilir.
5. Oolong Çayı
Çin, Tayvan ve Japonya’daki en sık tüketilen hatta bir gelenek haline gelmiş bir lezzettir.
Mavi ve yeşil arası tonlarda bir renge sahip olan yapraklarda elde edilir. Antioksidan bakımından zenginliği, ağız hijyenine olumlu katkısı, kalp sağlığını desteklemesiyle sıkça tercih edilir.
Siz de çay keyfi yapmayı seviyorsanız bu çay çeşitlerinden dilediğinizi günlük keyiflerinize katabilirsiniz.
Şimdiden afiyet olsun 🙂
Türk mutfağının en sevilen yemeklerinden Biber dolmasının ana malzemesidir. Dolmalık biberler sadece dolma yapımında değil, salatalarda, sebze ve et yemeklerinde de kullanılabilir. Renkli biberler salatalarda, ızgaralarda hatta çiğ tüketmek için çok eğlenceli sebzeler. Hem sağlıklı hem de faydalı olduğu için tercih edebilirsiniz. Renkli Biberler, dünyanın her köşesinde yetişebilen zengin besin değerleriyle sağlığa oldukça faydalıdır. Yüksek antioksidan konsantrasyonuna sahip olmalarından dolayı sadece bir tanesi günde önerilen C vitamini miktarının iki katından fazlasını ve günlük gerekli A vitamini alımının dörtte üçünü karşılar. Ancak renkli biberlerde, yeşil bibere kıyasla daha fazla beta-karoten ve C vitamini bulunuyor. Özellikle yaz ayları geldiğinde mevsiminde tüketilen her sebze ve meyve gibi maksimum verim aldığımız biber, tüm çeşitleriyle ve renkleriyle önce gözlerimize hitap ediyor. Amerikan Kaliforniya biberleri yemeklere lezzet, görüntüsüyle de renk katar. Geleneksel dolma yemeklerinin yapımında kullanabileceğiniz gibi turşu ve sos yapımı için de oldukça ideal bir sebzedir. Aroması ve kokusuyla dikkat çeken ürünün salçasını da yemeklerinize katabilirsiniz. Klasik tariflerden sıkıldıysanız, sarı ve kırmızı biberlerin enfes rengini taşıyan eğlenceli ve farklı tariflerimizi sizin için hazırladım.
Reyhan gerek kokusu gerek tadıyla bilinen faydalı bitkilerden biridir. İçerisindeki kalsiyum, omega 3, mineral, vitamin, magnezyum ve demir gibi bileşenler insan sağlığı için çok yararlıdır.
Baharatlar, mutfakların lezzet katlayan kahramanları, yemeklerin şifa oranını arttıranları. Elbette mis gibi kokan baharat çeşitlerinden bahsediyorum.
Semizotu; yemyeşil haliyle tezgahlardaki yerini alan en güzel, en vitaminli sebzelerden biridir. Hafif ekşimsi lezzetiyle salatalara da yemeklere de çok yakışıyor. Düşük kalorisi, zengin içeriği sayesinde sindirim sorunlarına, yüksek kolesterole, bağışıklık sistemine iyi gelir, tüketenlere daima şifa verir. Ferah lezzetiyle salata, detoks suları, çorba, yemek gibi birçok tarifte kullanılıp tüketilir. Kolesterol düşürme, zayıflamaya yardımcı olma, kemikleri güçlendirme, cildi güzelleştirme gibi birçok faydası bulunur. Aynı zamanda A, C, B gibi vitaminler, demir, magnezyum, potasyum gibi birçok besin değeri açısından zenginliği sayesinde bağışıklığı güçlendiren bir etkiye sahiptir. Semizotu, oldukça düşük kalorisiyle harika bir diyet yemeği seçeneğidir. Kilo vermek isteyenler salatası ya da yemeğini tüketerek kendine hafif ve lezzetli bir öğün yaratabilir. Ispanak yemeğine en yakın rakip lezzetlerden biridir semizotu yemeği. Öyle ki yoğurt eklediğinizde şahane mi şahane olur. Gelin semizotunun mevsimi olduğuna göre soframızda bolca yer açalım. Mevsimin en güzel hediyesi olan semizotundan olabildiğince yararlanalım. Bugün yemeği biraz fazla kaçırdım, akşama şöyle doyurucu ama hafif bir salata hazırlayayım diyenlerdenseniz bu tarifimizi kesinlikle denemelisiniz. Semizotu salatası, özellikle yaz sofralarının en sevilen hafif lezzetlerindendir. Yoğurt ile yapmaya alışık olduğumuz semizotu salatasını bu sefer peynir, domates ve salatalık ile harmanladım. Şimdiden afiyet olsun 🙂
Enginar (Cynara scolymus), papatyagiller familyasından mavi-mor renkli çiçekler açan, 50-150 cm boyunda çok senelik otsu bir bitki. Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetişir. İklimsel uygunluğu nedeniyle de daha çok Ege, Akdeniz, Marmara’da yetiştirilir ve bilinir.