Bayram sonu olması sebebiyle benim gibi toparlanmak isteyen vardır sanırım. Hızlıca toparlanmak için tercihiniz ne olur? Benim tercihim sağlıklı bir şekilde, kas kazanarak sıkı görünümden uzaklaşmadan toparlanmak. Bunun en güzel yolu da porsiyon kontrolüdür diye düşünüyorum.

Sürdürülebilir diyet yani beslenme düzenimizi alışkanlık haline getirmek gerek. Neyi nasıl tüketmemiz gerektiğini öğrenirsek her şey çok kolay.

Akşam öğünlerinde karbonhidrat tercih etmemeli mesela. Ya da illa tatlı yiyecekseniz porsiyonu azaltıp gün içinde tüketmeli.

Öğün aralarının önemini atlamayalım. Benim düzenimi en çok bozan etkenlerden biri de budur. Öğün aralarını 3 saat olarak ayarlamalı. Gün içinde harcayacağımız enerjiye uygun beslenirsek ani açlık krizlerini önlemiş oluruz.

Yaşamak için mi? Yemek için mi?

Ne çok yazılır üzerine bunun… Ne için vardır yemek hayatımızda? Hepimiz için ayrı anlamı var desek yanlış olmaz sanki.

Yaşamak için yeriz tabi ki. Enerjiye ihtiyaç var değil mi? Açlığı bastırmak ya da hayatı devam ettirmek için . Biraz da keyif almalı insan yediğinden, amaç sadece doymak olmamalı.

Peki yemek için yaşamak? Bu çok ayrı sanki. Sadece yemeğe odaklanan kişileri getiriyor aklıma. Her an bunu düşünen ya da bir öğün bitmeden diğerini hesaplayan… Çokta doğru bulmam aslında ama bazı yemekler için yaşıyorum bende diyebilirim. Zevkle yediğim yemekler.

Bazen uzun uzun vakit geçirmez misiniz sofrada? Yemek arası güzel bir sohbetle yavaş yavaş yenen bir yemek düşünün. Tabi bu biraz keyif işi, her zaman olmaz. Hafta sonları en ideal olduğu ya da olabileceği zamandır.

Siz ne dersiniz? Hem keyif alıp hem doymak güzel değil mi?

Ayse Aktürk