Michelin Yıldız Sistemi
Michelin yıldızları, çoğu şef adayının hayalini kurduğu, gerçekleşmesi çok zor olan tatlı acı bir rüya. Yani en azından ben böyle tanımlıyorum. Şimdi benim tanımımı bir kenara bırakarak bu sistemin alametifarikalarını anlatmaya başlıyorum.
İlk olarak Michelin dediğimiz şey bildiğimiz lastik şirketi. Peki nasıl oluyor da bir lastik şirketi gastronomi dünyasına bu denli yön veriyor?
Tarihin tozlu sayfalarına inecek olursak, Michelin 1850’li yıllarda kurulan bir lastik şirketi. Andre Jules ve Edoudard Michelin kardeşlerin kurduğu Fransız lastik şirketi Michelin’in satışları düşünce çareler aramaya başlıyor. Sonunda şöyle bir fikir ortaya çıkıyor; müşteriler bilmedikleri yerlere gittiği zaman onlara kolaylık sağlayacak bir rehber hazırlayalım. Bu rehber; başta yolcular, daha sonraki yıllarda şoförler olmak üzere Michelin’in tüm müşterilerine konaklayabileceği, yemek yiyebilecekleri, araçlarını tamir ettirebilecekleri ve benzin alabilecekleri mekanları sıralar. Rehber dağıtılmaya başlanıyor. İlk olarak 35 bin adet basılan rehber tahmin edebileceğiniz üzere çok ilgi görüyor. Bu rehberde olan restoranlar ilgi görmeye başlıyor. Kazançlarında ciddi artışlar oluyor.
Daha sonra ise rehberi güncelliyorlar; üçlü yıldız sistemine geçiyorlar. Bu yıldızlar direkt restoranlara verildiği gibi şeflerin kendisine de verilmeye başlanıyor. Yıldız alan şef, ününü katlıyor; restoranı ziyaretçi akınına uğruyor. Şefin (kaybetmediği sürece) yıldızı olunca da hangi işletmeye giderse gitsin o artık “yıldızlı şef” olarak ününü koruyor. Parantez içinde kaybetmediği sürece dedim çünkü verilebilen her şey aynı zamanda geri alınılabilir arkadaşlar bunu asla unutmayın. Yıldız sistemimiz için de geçerli bu durum.
Yıldız alan şef veya restoranın ilerleyen dönemlerde kriterlere uymadığı takdirde verilen yıldızı geri alınıyor.
Bu yıldız kaybı ciddi anlamda bazı şeflere psikolojik zararlar verdi. Hatta 1996 yılında Şef Alain Zick ve 2003’te Bernard Louseau yıldızlarını kaybettikleri için intihar etti. Yeri gelmişken söylemek istiyorum; evet, yıldız kaybetmek çok zor ve üzücü bir durum fakat hiçbir şey yaşamdan kıymetli değildir arkadaşlar. Hayatta ne yaşarsanız yaşayın acı tatlı, bunlara göğüs germek zorundayız çünkü her acı bir gün biter bunu unutmayın. Sosyal mesajımı da araya sıkıştırdığıma göre yazıya kaldığım yerden devam edebilirim. ?
Peki Michelin Yıldızı alabilmek için hangi kriterlere sahip olmamız lazım?
Michelin, restoran seçimlerini yaptığı kriterleri en son değiştirdiğinde tarih 1936’yı gösterir. Başka bir ifadeyle, malzeme kalitesi, hazırlama ve pişirme konusundaki ustalık, yaratıcılık, ödeme karşılığının alınması ve kalite standartlarındaki istikrar şeklinde 5 maddeyle belirlenmiş kriterler tam olarak 85 yıldır uygulanır. Ayrıca genel ambiansın menüyle bütünlüğü, hizmet kalitesi, temizlik, restoranın butik ve yenilikçi olması, şefin restoran sahibi olmasının yanı sıra, yine şefin Michelin yıldızlı restoranlarda çalışma geçmişinin olması da apoletine Michelin Yıldızı takmak isteyen restoranların dikkat etmesi gereken kriterler olarak bilinir. Düzenli olarak her yıl Michelin’in gönderdiği ekip tarafından kontrole geliniyor. Bu ekibin kimliği asla bilinmiyor. Yılın herhangi bir zamanında bir akşama rezervasyon yapılıyor ve siz farkında olmadan sınava girmiş oluyorsunuz. Bununla alakalı başrolünde Bradley Cooper’ın oynadığı 2015 yapımı ”BURNT” adlı bir film var. Film gerçekten inanılmaz ve bu konu çok iyi anlatılıyor. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim!
Son olarak, Dünya’da kaç tane Michelin yıldızlı şef ve restoranı var ondan bahsedeyim… 349’u tek, 81’i iki ve 50’si üç yıldız olmak üzere, dünya üzerinde Michelin Yıldızı’na sahip toplam 480 restoran var. Yalnızca bu rakam dahi Michelin Yıldızı sahibi olmanın zorluklarını kanıtlıyor aslında…